Türk boşanma hukukunda kusura büyük bir önem atfedilmiştir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve bu sebeple ortak hayatın eşlerden en az biri için çekilmez bir hale gelmesi boşanma sebebidir. Ancak bu sebebe dayanılarak açılan boşanma davalarında, şayet dava açan eş evlilik birliğinin temelinden sarsılması noktasında davalı eşten daha fazla kusurlu ise, bu dava reddedilebilir. Bunun için kendisine dava açılan eşin bunu ileri sürmesi ve iddiasını ispat etmesi gerekir. Her iki eşin birbirinden boşanmak istediği hallerde dahi, şayet boşanmanın mali sonuçlarında anlaşılmamış ise, kusur büyük önem arz eder. Şöyle ki, maddi tazminat, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası boşanmanın mali sonuçlarındandır. Şayet boşanma davasında eşlerin birbirlerine karşı bu talepleri yöneltiliyorsa, hakimin burada da kusur yargılaması yapması ve hangi eşin daha fazla kusurlu olduğunu tespit etmesi gerekir. İşte Türk hukukunda boşanmaların çok uzun bir süre alması, neredeyse 5-6 yıl gibi uzun süreler sürmesinin sebebi esasen kusur yargılamasıdır.